Bedri Karayağmurlar

Sanat ve Düşünce

 

SANAT ve DÜŞÜNCE

Merak ediyorum, TBMM’de, değişik alanlarda sanatçı olarak bilinen ya da sanata ve sanatçılara kafa yoran kaç kişi var acaba? Ekonominin giderek kötüleştiği, sanayi ve tarımsal üretimin giderek düştüğü, yoksulluğun ve işsizliğin giderek artığı, üstelik Covit-19 salgını sürerken kimin aklına gelir sanat ve sanatçı? Tam da bu nedenle sordum. Daha çok eğlence sektöründe çalışanlar gündemde olsa da, güzel sanatların değişik  alanlarında, düşünce ve yapıt üreten sanatçıların sıkıntıları  büyük.

Anayasamızda, ” Madde 64 – devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.”

Anayasa, yasalardan önce gelir. Bu nedenle, yasalar, anayasa hükümlerine uygun olmak zorundadır. “Bir kere delinmekle bir şey olmaz.” Denilen Anayasamızın sağlamlığından kuşkumuz yok. Bazı hükümleri çiğnense de, anayasa hükümleri, yasa niteliğindedir ve uyulması gerekir.  64. Madde bağlamında, gereken hangi tedbirlerin alındığını bildiğimi söyleyemem.

Değişik ülkelerde, sanata ve sanatçıya destek niteliğinde uygulamalar olduğunu sanatçıların çoğu bilir. Bizde daha çok, sinemaya, tiyatroya ve müzik alnında üretim yapanlara destek verildiğini biliyoruz. Asıl sorun bu destekte kullanılan ölçütlerin, nitelikli sanat yapıtlarına ve sanatçılara gidip gitmediği! Bu konu kapsamında düzenlenen bir panelde konuşmacıydım; çok zaman geçti üzerinden, orada konuşmacıların, ücretli eğlence sektörü çalışanlarını sanatçı olarak değerlendirdiklerini ama ressam heykeltıraş, yazar, şair vb. sanatçılardan söz etmediklerine tanık oldum. Durumun değiştiği kanısında değilim.

Kültür Bakanlığı ve bazı resmi kurumların, ressamlar ve heykeltıraşlardan zaman zaman yapıt satın alındığını çok geç öğrendik. Meğer su başındakiler bilirmiş. Oysa bu uygulamaların, adaletli olmasını bekleriz. Neden mi;  vatandaş olmamız yetmez mi? Herkes kendisini önemser. Bu nedenle, ilgili makamlara yakın olanlar sanatçılığı kimseye bırakmayabilir. Sanatçı psikolojisi; sanatçı duyarlılığı; ya da başka nedenler. Her sanat alanı için duyurular yapılsa, sanatçı kuruluşlarına ve üniversitelere bilgi verilse; önerilen yapıtlar arasından seçim yapılsa ne iyi olurdu. Ne yazık, ülkemizin bunca sorunu varken gündeme hiç gelmeyecek konular bunlar.

Geçende, Kültür bakanlığı galerilerinde sergi açanlardan, günlük 300 lira alınacağını okuyunca şaşırdım. Anayasanın 64. Maddesini bilmiyorlar mı acaba? Çok gelirli iş insanlarımızın, vergi borçlarının affedildiğini duyunca, bu iki durumu kıyaslama gereksinimi duydum. Sanatçının önemi, iş insanlarından daha mı az? Bir ülke, değişik nedenlerle çok varsıllaşsa da, sanata ve sanatçıya değer vermiyorsa gelişmiş sayılmaz. Gelişmiş ülkeler, yoksul ülkelerin kültür ve sanat varlıklarını yağmalarken, yağmalanan ülkelerin yöneticileri bunu algılayamıyor, değerlerini koruyamıyor, aydın ve sanatçılarına destek vermenin önemini anlamıyorsa, kendi konumunun ve sorumluluklarının ayırdında değil demektir. İkinci dünya Savaşı sonrasında, ABD’nin, gücünü sürekli duruma getirmek için, kültür ve sanata nasıl destek verdiğini, ilgisi olan herkes bilir. Bu bir varlık sorunudur aynı zamanda.  Şimdi Çin, benzer süreçleri önemseyerek, sanata destek vererek gücünü taçlandırıyor.

Bu durumu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecine ve Atatürk’ün düşüncelerine yer vererek anlatmaya çalışalım.  “Mustafa Kemal Atatürk’ü asker, politikacı,  devlet adamı kimlikleri içinde değerlendirirken onun insan olarak, hayatla ilişkileri, hayatı algılama  biçimine pek vurgu yapılmadan içi boş hamasi açıklamalarla anlatılmaya çalışılır, nedense.  Neredeyse bütün anma toplantılarında vb. etkinliklerde yaşanan bu durum,  Türkiye Cumhuriyeti’ni  kuran ve bunun için bütün hazırlıkları her alanda başaran  Atatürk’ü yeterince anlamaya çalışmayan bir aydın tipinin  yaratıldığını  görmek üzücü  ve düşündürücüdür.  Örneğin Atatürk’ün kültür  ve sanat alanlarına değgin sözleri, içerikleri pek de iyi değerlendirilmeden aktarılır. Oysa Atatürk,  sanatı ve sanatçıyı iyi anlamış, bu anlamaya kaynaklık eden, kültürel birikimi ve kaynakları iyi  kavramış bir  liderdir. Atatürk’ün okuduğu kitaplar,  sanat etkinliklerinde yer alma, sanatçılara yakın olma çabaları  düşünüldüğünde, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini hazırlayan liderin, sanata yaklaşımının   önemli olduğunu  anlarız. (B.K. Sanat Yazıları, Pagos Yayınları,  İzmir 2020 s.236)

“Güzel sanatlarda muvaffak olmak, bütün inkılaplarda başarıya ulaşmak demektir. Güzel sanatlarda muvaffak olamayan milletler ne yazık ki, medeniyet alanında yüksek insanlık sıfatıyla yer almaktan ilelebet mahrum kalacaklardır.” M. Kemal Atatürk

Bir ülkenin insan kaynakları, bilimin verileri ile akılcı yaklaşımlarla değerlendirilmezse, binlerce, pırıl pırıl zekaları, yetenekleri kendi elimizle dağa taşa gömüyoruz demektir. Burada doğan ya da bu topraklara gönülden bağlı olan Aziz Sancar, Uğur Şahin, Özlem Türeci ile öğünürken, nasıl olup da, bu gibi  insanların ülkelerinde değil de dışarıda ses getirdiğini anlayamazsınız. Eğitim olanaklarına, bırakın eğitimi, sağlıklı beslenme ve yaşama olanaklarına kavuşamamış insanların yapacakları büyük katkıyı düşünemezsiniz bile. Bugünün dünyasında var olmak, insanınıza, insana yakışır olanakları sağlamakla olasıdır. Bunun dışında üretilen her retorik, laf-ü güzaftır.

Sanatçıyı eğlendiren insan olarak değerlendirmek yerine, sanatın düşünme biçimi olduğunu, sanat yapmanın, yüksek düş gücü ve yaratıcılıkla gerçekleştiğini ne zaman anlarsak Covit gibi belalar o zaman bizden uzak durur. Kendi cennet düşleri için insanlarının hayatını cehenneme  çevirmek, ülkenin geleceğini yok etmek değil midir? 

 Sanatla kalın. 16.07.2021 Ayvalık

One thought on “Sanat ve Düşünce

  • Gönül Öztürk

    Kaleminize sağlık…
    Çok yürekten yazılmış gerçekler
    Dünyamızda var olurken insanlara insana yakışır olanaklar maalesef ülkemizde çok az….

    Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

0
    0
    Sepetiniz
    Sepetiniz boş Mağazaya Dön